M.Ö. 410

M.Ö. 5. yüzyılda bugün kulenin bulunduğu adacıkta bir gümrük noktası oluşturulmuş ve
Karadeniz’den gelen gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla bir kule inşa edilmiştir.
1143-1180

12. yüzyılda Doğu Roma İmparatoru I. Manuel Komnenos tarafından adacıkta bir savunma kulesi
inşa ettirilmiştir. Bu kule ile Sarayburnu’nda Mangana Manastırı’nın yanında bulunan bir
kule arasında (Deniz Surları restorasyonu yapılan bölüm) bir zincir gerilerek gemilerin
Boğaz’a giriş çıkışı kontrol altına alınmıştır.
1453

Fetih’ten sonra Fatih Sultan Mehmet buraya yeni bir kale inşa ettirmiştir. Kaleye bir
nöbetçi birliği yerleştirmiştir. Her akşam yatsıdan sonra ve seher vakti, kulede mehter
nöbet çalmaya başlamıştır. Bayramlarda ve padişahların tahta çıktıkları zaman sahil
saraylarını ziyaretlerinde Kız Kulesi’nden top atışı yapılması gelenek haline gelmiştir.
1660-1730

Ahşap kulenin kuzey bölümüne Sultan III. Ahmed’in Sadrazamı, Nevşehirli Damat İbrahim Paşa
tarafından Karadeniz ve Marmara’dan gelen gemilere geceleri yollarını göstermesi için fener
konulmuştur. Bu tarihten itibaren kule, artık bir kale değil bir deniz feneri olarak hizmet
vermeye başlamıştır.
1830-1837

1830-1831 yılları arasında kolera salgınının şehre yayılmaması için karantina hastanesine
dönüştürülmüştür. 1836-1837 yılları arasında 20-30 bin kişinin öldüğü veba salgını sırasında
hastaların bir kısmı burada kurulan hastanede tecrit edilmiş, karantina ile salgının
yayılması önlenmiştir. 1847 yılında Trabzon'da zuhur eden kolera illeti münasebetiyle
yolcular ve hastalar Kız Kulesi'nde karantinaya alınmıştır.
1857

Fenerler İdaresine devredilen kuleye Fransız şirket tekrar fener ilave etmiştir.
1926

İstanbul Liman İdaresi’ne geçtiğinde fener işlevinin yanı sıra gaz deposu olarak da
kullanılmıştır.
1959

Kız kulesi bir müddet radar istasyonu olarak kullanılmıştır. Deniz taşımacılığı seyrüsefer
emniyeti için kulede akşamları ışık yakılmış, sisli havalarda da sis düdüğü çalınmıştır.
Ayrıca Harem ve Liman kılavuzluk istasyonlarının görüş mesâfesi kısa olduğu için, 1983
yılına kadar boğazdan geçen bütün gemileri 24 saat bildirme ve kontrol görevi, Denizcilik
İşletmeleri’nin iki memuru tarafından yapılmıştır.
1964

Milli Savunma Bakanlığına bağlı gözetleme ve radar istasyonu olarak kullanılmıştır.
1983-1992

1983 yılından itibaren Türkiye Deniz ve Liman işletmeciliğine devredilmiştir. İlerleyen
süreçte siyanür deposu olarak da kullanılan yapı, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin
1992 yılında aldığı karar sonrası siyanürler, Tuzla’daki bir depoya taşınmıştır. 1992 yılı
Mayıs ayında kule, şairler tarafından bir dönem kullanılmış ve ''Şiir Cumhuriyeti'' olarak
ilan edilmiştir.
1994

1994 yılında kule, Ulaştırma Bakanlığı’ndan, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na devredilmiştir.
1995-2000

Kapsamlı restorasyon sürecinin ardından turistik amaçlı olarak bir özel bir tesise
kiralanmıştır.